2 Aralık 2010 Perşembe

Her Eve 1 Mirket


          Son günlerde gerçekten düşünüp, kendimi yediğim konu, hakedilenin alınamamasıdır. Üstüne üstlük zerre haketmeyen insanın sahip oldukları var bir de... Lackawanna adlı grubu bilen bilir, en az 2 yıldır çaldığım grup. Piyasadaki en iyi gruplardan birisi kalite olarak, bana göre. (Kendi grubum diye söylemiyorum. klişe*)  Kaliteli müzisyen geliyor, istedikleri belli; askeri bandoda çalan adam geliyor, çalabildikleri ortada olduğu için istediği de 50 lira mesela. Bu işletmeci neden kaliteli müzisyene 150-200 lira para versin ki? Nasıl olsa 1/3'ine yapan adam bulunurken ne gerek var, insanlar oturmaya geliyor oraya!? Yazık oluyor çok, bir yığın yetenek belki de parlamadan sönüyor. Gerçekten üzücü. Ülke zaten rezalet durumda, çeşitli şekillerde insanların beyni yıkanmaya çalışılıyor, çoğunda başarılı da olunuyor. 3 yıl sonra ne müzik, ne sanat, ne de başka birşey kalır burada. Gerçekten şansıma üzülüp, zavallı Türkiye'den iğreniyorum artık. Türkiye'de Türk kalmadı desem yeri, anlayın işte. Böle böle harika bir yere dönüştü, satıla satıla... Sinirleniyorum, böyle olmamalıydı...
           Bu kadar zaman yazmamışım, daldan dala atlamadan olmaz. Haber vereyim de şaşırmayın sonra. Öncelikle şu "İddaa"yı allah kahredebilir. Çünkü West Ham rüyasında bile Manchester United'ı 4-0 yenemez. Her ne kadar ruhumda West Ham yatsa da gerçekçi olalım. Bu kadar önemli değil aslında maç falan. Mevcut insanlık kavramının da sayılı süresi kaldı. Şurda görgüsüzü, uğursuzu toplasan azınlık biziz, yalan yok; ve bunu da üzülerek söylüyorum tabii... Hakedenin çok az olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Abuk sabuk ne iş varsa yapanlar köşeyi dönüyor. Aslında aklımda bir fikir var. Nasıl olsa herkes sigara içiyor, çakmakla İstiklal Caddesi'nin ortasında dikilsem? Bana kötü fikir gibi gelmedi en azından. Elimdeki tellerin alınması da ayrı bir mutluluk oldu, bayağı özgürüm artık; Alışveriş merkezlerindeki kapı kontrolünde ötmek yok artık... Halı saha maçlarına da başlayabilirim kış tam anlamıyla gelmeden, Aralık ayında arı var ortalıkta. Değişti, bozuldu dünya olduğu gibi.
                                         
          Bu arada yeni "Karate Kid" i izledim ve çok hoşuma gitti. Jackie Chan zaten dövüşmüyor sanat yapıyor, o ayrı bir durum. Fakat Jaden Smith olacak ufaklık kesinlikle oyuncu doğmuş. Will Smith iyi yetiştirmiş ki, gözü açık ağlayabilen çocuk(!) oyuncu gördü insanlık. Dakota Fanning ve Jaden Smith sırtlar artık iyice Hollywood'u gelecek nesillerde...
Yorgunluğum yine yazdıklarımı sabote etmek üzerek, bence benim artık bilgisayar başından kalkmam gerekmekte. Kendimi de bilirim huyum kurusun. Bu dönüş yazısı olsun, elim kırıldıktan sonra hiçbirşey yazmak istememiştim ama artık tekrar isteyebiliyorum; bu güzel sanırım.
          Yazının sonucuna gelecek olursak, bu yazıyı okuyan okumayan herkesin yurtdışına kaçması lazım. Güzel bağladım evet, karışmayınız. Tekrar görüşmek üzere; hoşçakalın...